Eveeeet Philips Lumea Precision Plus IPL cihazını satın almamın üzerinden neredeyse 1.5 ay geçti. Bu cihaz hakkında yazı yazmanın zamanı geldi de geçiyor.. Önce kısaca cihazın çalışma prensibinden bahsedelim.
Bu cihaz IPL yani yoğun atılışlı ışık teknoljisinden yararlanıyor. Kılın uzama evreleri (büyüme, dökülme ve dinlenme safhaları) baz alınarak yapılan incelemeler sonucu deri altındaki kılı ve kıl kökünü ısıtarak kıl ve kıl kökündeki kıla rengini veren melanin maddesinin ışığı emmesi prensibiyle çalışıyor. Kıl ne kadar koyu renkliyse o kadar çok ışık çekiyor. Bu bağlamda kılın dinlenme safhasına geçmesi tetikleniyor. İki kullanım arası kıl 2 haftaya varan bir süre boyunca dökülüyor ve yeniden çıkması engelleniyor.
Kullanımdan önce ise bölgenin tıraş bıçağı yardımıyla tıraş edilmesi gerekiyor. Ağda, tüy dökücü krem vs. kullanıldıysa uygulama için kılın tekrar çıkması ve tıraş edilmesi için beklenmesi gerekiyor. Uygulama sırasında bölgenin kuru olması, deodorant, krem vs. gibi maddelerden arındırılmış olması gerekiyor. Ben şahsen banyodan çıkıp kurulandığımda yapıyorum.
Işık yoğunluğunun ayarlanması ise bir diğer önemli konu. Sanılanın aksine ten renkleri daha koyu olan insanlar ışığa karşı daha hassastır. Yani ten renginiz daha koyuysa cildinizin tahriş olma olasığı daha fazla. Bu yüzden cihazı kullanırken ayarları ona yapmanız gerekli. Yani en yüksek ayarı kullanmanız en iyi sonuç alacağınızı göstermez. İyi sonuç almak için doğru ayarı kullanmanız gerekli. Bu yüzden güneşlendiğiniz, solaryuma girdiğiniz ya da bronzlaştırıcı kremleri kullandığınız zaman bu cihazın kullanabilmek için güneş yanığı etkilerinin geçmesini beklemelisiniz.
Gelelim cihazın kullanımına. Cihazı kullanmak çok kolay. Üzerinde sadece üç düğme var. Birisi açma kapama için, ikincisi ışık yoğunluğunu ayarlamak için, üçüncüsü de ışık atışı yapmanız için. Cihazı çalıştırıp, cildinize uygun ışık yoğunluğunu ayarladıktan sonra atış tuşuyla istediğiniz bölgeye atış yapabilirsiniz. Yalnız cihazın başındaki sensörlerin hepsinin vücudunuza temas etmesi gerekiyor. Aksi takdirde cihaz atış yapmıyor. Cihazı bölgede yavaş yavaş kaydırarak ve atış yaparak işlemi tamamlıyoruz. Bu kılavuzda yazmıyor ama işlemden sonra 24 saat bölgenin su ile temas etmemesi, güneşe direkt olarak maruz kalmaması cildinizin sağlığı ve alacağınız sonuç bakımından daha iyi olacaktır.
Eğer cihazı yüzünüzdeki tüyleri almak için kullanacaksanız uygulama bölgesini belirlemek için beyaz kalem kullanın. Beyaz ışığı yansıtacak ve o bölgenin yoğunlaştırılmış ışığa maruz kalmasını engelleyecektir. Özellikle oldukça hassas olan dudak çevreniz için bu uygulamayı öneririm. Dudak çevrenizi beyaz bir kalemle çerçeveledikten sonra uygulamaya geçin. (Ben henüz cesaret edemedim)
Gelelim 1,5 aylık deneme sürem boyunca deneyimlediğim artı ve eksi noktalara:
ARTILAR
+ Uygulama Ağda ve türevleri gibi uzun sürmüyor, IPL için bir güzellik salonuna gitme derdini de ortadan kaldırıyor. Yani pratik, elinizin altında istediğiniz zaman IPL kolaylığı sunuyor.
+ Kılların yeniden uzama safhasında gerçek anlamda bir uzama var. 3-4 hafta sorunsuz, dertsiz, tasasız dolaşıyorsunuz. MİS!
+ Kablosuz, şarjlı ve kolay taşınabilir olması uzun seyahatlarınız sırasında güzellik salonunu gittiğiniz yere taşıma kolaylığı sağlıyor. Zaten seyahatleriniz kısa süreliyse dert etmeyin, kıl falan çıkmıyor. Rahat olun. 2 haftada 4 şehire gitmem gerekti, bu seyahatler sırasında ay tıraş, ay ağda, ay kıl çıktı ben ne yapacağım diye tasalanmadım.
EKSİLER
– Kullanım sırasında çok fazla ışık yaydığı için gözlerim rahatsız oluyor. Kullanım sırasında güneş gözlüğü kullanmak zorunda kalıyorum.
– Kıllar uzun süre uzamasa da ilk birkaç kullanımda kıl köklerini görebiliyorum. Kişisel olarak tıraş bıçağı kullanmanın böyle bir yan etkisi olduğunu düşünüyorum. Özellikle kollar gibi sürekli görünen bölgeler için hiç hoş bir görüntü oluşturmuyor. Ama sonraki uygulamalarda bu geçiyor. Biraz sabır.
– Tamam cihaz cildinize temas etmeyen yerlerde çalışmayı reddediyor, bu da kazayla atış yapıp gözünüzü IPL yapma tehlikesini sıfıra indirgiyor orayı anladım da. Benim gibi incecik bilekleri olan bir şahıs bileklerinin kıvrımlı yerlerine lazer yaparken çok zorlanıyor. Çünkü sensörlerden yanlızca biri bile temas etmese cihaz atış yapmıyor.
Kullandıkça tecrübelerimi sizinle paylaşmaya devam edeceğim! Hatta kalın! 🙂